Dünyanın en güzel köyleri arasındaki Birgi, tarihe meydan okuyor

Deprem bölgesi İzmir’in yıkılmayan köyü ‘Birgi’

Emine DERYA-Özenç KILIÇ/ İZMİR, (DHA)- İzmir'in Ödemiş ilçesindeki 3 bin yıllık Birgi köyü, evleri, medreseleri ve camileriyle tarihe meydan okuyor. Binaların ve tarihi eserleri ilk günkü gibi durduğu köy, deprem bölgesi İzmir'de olmasına rağmen neredeyse hiç hasar almadı. 2 bin 398 haneli Birgi, 2022’de Birleşmiş Milletler Turizm Örgütü (UNWTO) tarafından dünyanın en iyi 32 turizm köyünden birisi seçilmişti.

Sarıyar Deresi’nin 2 yamacına kurulu Birgi, 3 bin yıllık tarihi geçmişe sahip. MÖ'den Friglerden Bizans İmparatorluğu'na kadar birçok medeniyetin hakimiyetinde olan Birgi, 13 ve 14'üncü yüzyılda Aydınoğlu Beyliği’ne başkentlik yaptı.

1426 yılında kesin olarak Osmanlı hakimiyetine geçen köy tarihi dokusunu bugüne kadar korumayı başardı. Birgi’de cumbalı evler, konaklar, camiler, türbeler, hamamlar, medreseler, çeşmeler ve külliyeler gibi 171 adet tescilli eser bulunuyor. Eserler köyü ziyarete gelenleri de kendine hayran bırakıyor.

Birgi, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından koruma altında bulunuyor. Öte yandan köy, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) tarafından belirlenen UNWTO 2022 En İyi Turizm Köyleri Listesinde tarih ve kültür mirası olarak yer aldı.

YÖRESEL YEMEKLER, KUŞ VE BİTKİ TÜRLERİ

Birge’de bahçecilik ve zeytin tarımı ön plana çıkıyor. Biyolojik çeşitliliğin bulunduğu köyde, çınar, ceviz, erguvan, karaağaç, ıhlamur, kestane, mazı meşesi ve çeşitli çam türleri yer alıyor. Kuş türlerine de ev sahipliği yapan köyde maskeli ötleğen ve maskeli örümcek kuşu gözlenirken bülbül, sarıasma, guguk, kumru gibi türler de bulunuyor. Köyde yer alan fırınlarda ise ekmekten et yemeklerine kadar birçok yemek pişiriliyor.

Birgi’nin tarihi geçmişine dikkat çekerek Türkiye için önemini anlatan sürdürülebilir turizm uzmanı Ferdi Akarsu, 3 bin yıllık köyün hala özgünlüğünü koruduğunu vurgulayarak dünya ölçeğinde önemli olduğunu ifade etti.

“BİRGİ NEREDEYSE HİÇBİR BÜYÜK YIKIMI YAŞAMAMIŞ”

Birgi’nin depremlerde neredeyse büyük yıkıma uğramadığına dikkat çeken Akarsu, "Binalar, medreseler, camiler hala aynı o ilk hali gibi duruyor. Burada en önemli etken evlerin taştan olması ve yaşayanların kültürlerini sürdürmek için gayret göstermesidir. Köyde evler, küçük, hafif, yığma taş diyebileceğimiz taşlardan yapılıyor. Bu da deprem olduğun binaların sağlam kalmasını sağlıyor. İzmir tarih boyunca kaç deprem yaşamış, yıkılmış, kurulmuş. Ama Birgi o kadar zaman boyunca kendini günümüze kadar güzel bir şekilde getirmeyi başarmış, hiçbir büyük yıkım olmamış” ifadelerini kullandı.

Köyün bulunduğu konum itibariyle eskiden de altın kıymetinde olduğunu söyleyen Akarsu, "Birgi hiçbir zaman önemini kaybetmiyor. Bir dönem gözden düşer gibi olmuş ancak bu köyün bugünlere gelmesinin en önemli nedenlerinden çünkü eğer çok popüler olsaydı muhtemelen şu andaki otantik, güzel halini göremeyebilirdik. O yüzden o dönemin şanssızlığı bugünün şansı olmuş” dedi.

“KUŞ TÜRLERİ ÇOK ÖZEL VE GÜZEL”

Birgi’nin ekolojik çeşitliliği hakkında da bilgi veren Akarsu, “Buranın florası ve fanusu çok özel. Özellikle ötücü kuş türleri açısından çok özel bir yer. 50’nin üzerinde türü çok rahatlıkla görebilirsiniz. Ege Bölgesi fazlaca yüksek yerleri olan bir bölge değil. Mesela burası bile 400 metrelerde. Bozdağ ise 2 bin metre. O yüzden Bozdağ ve Birgi çevresi özellikle yüksekleri seven kuş türlerini, bitki türlerini görebileceğiniz yegane yerlerden biri. Bu bölgede Türkiye'de olmayan endemik bitkileri de görebiliyorsunuz. Kuş türleri çok özel ve güzel. Görülebilecek en güzel yırtıcı türler arasında Şahin ve Atmaca var. Birgi’nin içinde geçen dere var. Özellikle dağ kuyruk sallayanı gibi daha sularda olan sarı renkli kuşlar da görülebilir” diye konuştu.